Önce detoks sonra diyet
Bütün kışı her istediğinizi yiyip içerek geçirdiyseniz, ‘Pazartesi diyete başlıyorum’ deyip vücudunuzu ve psikolojinizi riske atmayın. Bunun yerine önce kendinizi detoksa hazırlayın. Bir haftalık detoks programının ardından ise sağlıklı beslenme düzenine geçin. Böylece kiloların ne kadar kolay gitmeye başladığına şaşıracaksınız…
Televizyon karşısındaki uzun gecelere, içimizi ısıttığını düşündüğümüz yağlı yemeklere, tatlılara elveda! Şimdi daha ince giysilerle daha çok açık havada vakit geçirme ve en önemlisi vücudumuzu yaza hazırlama zamanı… Vücudumuzu yaza hazırlamak sadece bakım kremleri sürmek, selülitlerden kurtulmak ve kilo vermek anlamına gelmiyor. Tüm bu çabaların başarıya ulaşması için vücudu içten de desteklemek, özellikle böbreklere, bağırsaklara ve karaciğere torpilli davranmak gerekiyor. Bunun en iyi yolu ise kurallarına uygun olarak takip edilecek bir ‘Detoks Programı’.
Doğaya kulak tıkamayın
Mevsim geçişlerinde beslenme ve diyet uzmanlarının ağzından sıkça duyduğumuz ‘detoks’, konuyla yakından ilgilenmeyenler için yeni moda bir diyet programı gibi algılansa da aslında her zaman gözümüzün önünde olan, farkında olmadan uyguladığımız bir beslenme biçimi. Her zamanki gibi doğaya kulak verdiğimizde kışın enerji veren, ısıtan sebze ve meyvelerin yerine ilkbaharda su oranı yüksek besinlerin çıktığını görüyoruz. Tabiat ana bile bize detoks yapmamızı söylerken neden ona kulaklarımızı tıkayalım ki?
Detoksun ne olduğunu ve ne olmadığını Diyetisyen Berrin Yiğit’e sorduk. Detoksun doğrusu nedir, kimlerin daha çok ihtiyacı var, kimler yapmamalı, yapmak çok mu zor gibi soruların cevapları ve daha fazlası bu yazıda…
Detoksun parolası: Doğal beslenme
İlkbaharda uygulanacak bir detoks programı ile ruh ve beden temizliği yapıldıktan sonra yapılacak bir diyet daha başarılı olabiliyor. Detoksun doğala yakın beslenmek anlamına geldiğini belirten Diyetisyen Berrin Yiğit, bu mantıktan yola çıkarak detoks kapsamında bağırsakların mekanik şekilde boşaltılmasını da kesinlikle önermiyor. Lavman yönteminin, uygulanan kişide rahatlama ve kilo verme
hissi yarattığını ancak aynı zamanda iyi huylu bakterilerin de kaybına neden olduğunu belirterek, “Bu iyi huylu bakterileri yerine koymak çok zor oluyor. Zaten detoksun mantığı kilo vermek değildir. Vücudun
ileride daha iyi kilo vermesi, yağ yakması için enerji seviyelerini yükseltmek amacıyla uygulanmalıdır. Detoks programı kişinin ihtiyacına göre 3 ile 10 gün arasında sürdürülebilir ve mutlaka bir ön hazırlık ve
sonrasında adaptasyon süreci gerektirir. Aniden başlayıp bitirilen bir program faydadan öte zarar verebilir” diyor.
Kimler detoks yapmamalı?
Diyabet hastaları
Yakın zamanda ameliyat geçirenler
Yeni doğum yapan ve emziren anneler
Hamileler
Karaciğer enzimlerinde problem olanlar ve çok fazla ilaç kullananların ise doktor kontrolünde detoks yapması öneriliyor.
Süreyi kesinlikle aşmayın
Detoksun önerildiği mevsim geçişlerinde detoksa yardımcı ürünlerle ilgili haber ve reklamlar da artıyor. Detoks için bu tür ürünlere ihtiyaç olmadığını belirten Yiğit, detoks yapmak isteyenlere süre konusunda şu uyarıyı yapıyor: “Detoks süresince kilo veren bazı kişiler, zararları ne kadar anlatılırsa anlatılsın daha fazla kilo kaybetmek için detoksa devam ediyor. 7 günlük bir programı 2 ay sürdürenler olabiliyor. Bu çok tehlikeli ve kesinlikle önermiyoruz.”
Hazırlık-detoks-adaptasyon
Bir kişinin detoksa başlamadan önce mutlaka bir hazırlık süreci geçirmesi gerekiyor. Örneğin çok kahve tüketen bir kişi, aniden kahveyi bıraktığında çok agresif oluyor, baş ağrısı çekiyor, bağırsakları kilitleniyor, cildinde sivilceler çıkabiliyor. Bu nedenle kahve meraklılarının kafein içeren içecekleri ve gıdaları yavaş yavaş azaltması gerekiyor. Sigara, alkol ve kırmızı et meraklılarının da hazırlık dönemine ihtiyacı oluyor. Kişiye özel belirlenmesi tercih edilen detoks programından sonra ise bir adaptasyon sürecinin yaşanması, eski alışkanlıklara hızla dönülmemesi gerekiyor.
Herkes ihtiyaç duyar mı?
Sağlıklı beslenen ve ideal kilosunda olan bir kişinin detoksa ihtiyaç duymayacağını düşünebilirsiniz ancak bu doğru bir yaklaşım değil. Sigara içmek, toplu taşıma araçlarını kullanmak, sık sık metroya binmek, düzensiz çalışma saatlerine sahip olmak, düzenli yürüyüş yaptığı halde bu sırada egzoz dumanına maruz kalmak gibi birçok nedenle herkesin aslında detoksa ihtiyacı oluyor. Burada sadece detoks programının süresi değişebiliyor.
Detoks yapmak şart mı?
Tabii ki detoks yapmadan da yaşanabilir. Ancak enerjiyi yükseltmek, ödemi azaltmak, dolaşım ve boşaltım sorunlarını gidermek, kilo kaybını kolaylaştırmak isteyenler için detoks mevsim geçişlerinde özellikle öneriliyor.
Detoksu keyfe dönüştürün
Detoksun hem bedensel hem de ruhsal bir arınma olması gerektiğini belirten Diyetisyen Yiğit, “Bir reçete alıp günlük hayata devam ederken uygulamaktansa bir mola vermek, belki küçük bir tatil beldesine gitmek ya da evde kendinizi strese sokacakunsurlardan uzakta, keyif alınan şeyler yapmak, kendini dinlemeye vakit ayırmak çok iyi geliyor. Bu günlerde temiz havada yürüyüş yapmak gibi aktiviteler de bedene enerji veriyor”
diyor.
Detoksun vazgeçilmezi:
Su Su içmek bedeni nasıl ferahlatıyor ve temizliyorsa, bir spa programına katılmak, su terapileri ve denize ya da havuza girmek de ruhu ferahlatıyor.
Bitki çayları da bir detoks programının vazgeçilmezleri arasında yer alıyor. Rahatlamaya yardımcı bitki çaylarının yanı sıra metabolizma hızlandırıcı olanlar da bu süreçte tercih edilebilir.
ÖNCE DETOKS SONRA DİYET
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
0 yorum:
Yorum Gönder