Gözlerinizde Euro işaretleri görüyorum. Evet nedir bu sır? Sizi daha
fazla bekletmeden açıklıyorum. Dünyanın en zengin 100 kişisinin başarı
sırrı, adı üstünde bir sırdır! Sır kelimesinin sözlük anlamı ise:
kimseye söylenmemesi, gizli tutulması gereken şey’dir
Başlığa bakıp, benim bu sırrı açıklayacağımı zannetmeniz ise 8’de 8
sizin kusurunuzdur. Ben bu adamların sırdaşı değilim ki, nereden
bilebilirim? Bilsem zaten, ben de o listenin içinde olurum. O listenin
içinde olsam neden yazı yazarım ki? Şatomun bahçesinde resim çizmek
varken...
“Yenibir” yazı macerasına atıldığım bu ilk günde size, “ambalajlanmış
başarı sırları” olayının perde arkasını aydınlatmaya çalışacağım.
Yanımda matrix haplarından getirdim. Ve hepinize mavi olanından
yutturacağım. Ve siz mavi hapı yuttunuz bile.
Renkli renkli kitaplar görürüz kitapçılarda. Bunları satın alır,
sonra da okuruz. Seminer ilanları görür, davetiye satın alır ve izleriz.
Bunlarda bize yapmamızın önerildiği “şiddetli tavsiyeler” vardır.
Bunların bazıları kasaya para ödemeye gidene kadar başarının sırrını
açıkladığını söylerler bize. Şöyle bir soru sorsam size, bana ne
dersiniz? Tıpkı bir ekmek gibi milyonlara sunulan bir şey “sır” olabilir
mi? Tılsımını yitirmiş, etkisi geçmişte kalmışsa o ayrı bir konu. O da
işimize yaramaz zaten. Benim bir kitap çıkardığımı düşünün. Adı da
“Hiçbir yerde bulamayacağınız borsa tüyoları”.
Her liderin, her dehanın başarısının anahtarı olan ve kimselere
söylemediği bazı “şey”ler vardır. Biz bunları ancak, onların
icraatlarına kafa yorarak, yaşamlarını analiz ederek ortaya
çıkarabiliriz. Şunu da unutmamak gerekir. Graham Bell’in hayatına her
bakan kişi, kendi gözlüğüne uygun, farklı yorumlar yakalar. Gittiğim
hiçbir konferans, okuduğum hiçbir kitap bana Graham Bell’in telefonu
icad etme sürecinde 7 yıl mahkemelerde süründüğünü anlatmadı. Telefonu
icad eden kişinin, telgraf statükosunun kuyruğuna basmanın bedelini,
hayatının 7 yılıyla ödediğini, onun hayatını okuyunca kendim yorumladım.
Siz okuduğunuzda, kimbilir başka neler yorumlayacaksınız?
Geçtiğimiz günlerde, “Mor İnek” konferansı düzenlendi ülkemizde. Şunu
söylemeli. Bu konferans, izleyenlerine mutlaka çok yararlı olmuştur.
“Farklılaşma” konusunda bir araya getirilmiş fikirlere bir anda ulaşmak
şüphesiz güzel bir fırsattı. Ancak, unutmamalı ki bu konferans bize en
fazla “Ben sıradışı bir kariyer geliştireceğim” kararını aldırma
konusunda yararlı olabilir. İş bizde, kendi içimizde bitiyor çünkü.
Rahmetli Vehbi Koç, konferansta tanımlanan “mor inek” tanımına tıpatıp
uyuyor. Ama o asla tam olarak bilemeyeceğimiz başarı sırrını, hiçbir
“ambalajlanmış sır” satın alarak elde etmedi şüphesiz.
Yararlanabileceğimiz tüm kaynaklardan yararlanmalıyız. Şunu
unutmayarak: Evrende hiçbir şey birbirinin aynı değil. Benim hikayem de
kimseninkiyle aynı olmayacak! Onu ben, kendi başıma yaratacağım.
Şimdi bu yazıdan sonra posta kutuma, Sayın kitap okunmasına ve
konferans izlenmesine karşı olan garip yazar, şeklinde mailler almak
istemediğim için altını tekrar çiziyorum. Bu sayılan ürünler, bizler
için birer pusuladır. Bize doğru yönü gösterir ama bizi hiçbir yere
götürmez. Bizi o yöne götürecek olan iki şey, sadece ve sadece kendi
ayaklarımızdır.
Özellikle bazı kitaplarda, bu durum iyice abartılıyor. Her biri adeta
birer “cennet sertifikası”. Herhangi bir kitapçıya gidin. Gidin ve
bakın. “Kadınları tavlamanın 10 altın kuralı” diye bir kitap mutlaka
vardır. Kasada da elinde bu kitapla bekleyen birileri... Doğru oturup,
doğru konuşalım. Okuma yazma bilen her erkeğin kullanımına açık olan
böyle bir kitaptan nasıl bir bireysel rekabet avantajı yaratabilir ki
insan?
Düşünsenize;
- Şule hanım merhabalar. Ben Cevdet. Sorarım size. Birini
çok sevip de ona yüreğinizde saklı kalmış çiçekleri uzatamadığınız oldu
mu hiç? İşte ben o buharı içinde taşıyanlardanım.
- Afedersiniz. Cevdet bey. Diğer hattım çalıyor. Alo efendim?
- Şule hanım merhabalar. Ben Osman. Sorarım size. Birini çok
sevip de ona yüreğinizde saklı kalmış çiçekleri uzatamadığınız oldu mu
hiç? İşte ben o buharı...
Uzun lafın kısası. Bildiğim ve bilemediğim birer şey var.
Bilemediğim, dünyanın en zenginlerinin başarı sırrı. Bildiğim ise çok
basit. O listede yer almak istiyorsam, kendi sırrımı kendim yaratacağım.
Ve de kusuruma bakmayın. Bulursam onu, sizlerle paylaşmayacağım...
En zengin 100 dünyalının başarı sırrı!
15:09