Çocuklarla uzlaşmak için ne yazık ki bir şeker vermek yetmiyor.
İşte çocuğunuzla sizin aranızdaki çatışmaları azaltmanın yolları.
Bu dönemde hem çatışmaları azaltmak için hem de çocuğun bireysel gelişimini desteklemek için anne ve babanın yapabileceği pek çok şey vardır.
1. Çalışmalara hazırlıklı olun, önleyici yaklaşımlar geliştirin: Aslında anne ve babalar çocuklarının zorlandığını alanları en iyi bilen kişilerdir. Bunlarla ilgili önleyici stratejiler geliştirebilirler. Örneğin; çocuğun restoranda uzun süre oturmayacağını ve kendini oyalamakla ilgili zorluk yaşayabileceğini önceden tahmin ederek, ilgisini çekebilecek bir restoran seçmek yararlı olabilir. İşten geldikten sonra yemek yedirmek zor oluyorsa ve ve yemeğe odaklanma konusunda çatışma yaşanıyorsa, akşam yemeğini anne ve baba gelmeden önce yemesine izin verilebilir.
2. Anne ve babasının gücünü hissetmeye ihtiyaç duyar:Çocuklar birlikte oldukları yetişkinin güçlü, kendinden emin, ne yaptığını bilen, sakin olmasını ister. Çocuğu ağlarken, çaresizlikle karşısında ağlayan annenin gücünden ya da istediği bir şey alınmadığı için bir çocukla baş edemediği için yapan bir babanın gücünden gücünden söz etmek mümkün.
3. Kurallar ve sınırlar koyun: Çocukların kendi güvenliklerini sağlamanın sorumluluğunu almak için yeterince donanımları yoktur. Kendi adlarına sağlıklı karar alabilecekleri yaşa gelinceye kadar, anne ve babaların onlara yapmaları ve yapmamaları gereken şeyleri söylemeleri gerekir. Sınırlar çocukları korur, nereye kadar özgürce hareket edebileceklerini öğretir. Kendilerinin de evin dışında başkalarına sınır koyabilmesini ve koruyabilmesini öğretir.
4. Konulan sınırların nedenlerini açıklayın: Çocuklar neden-sonuç ilişkisini kurabilmesi için yetişkinin yardımına ihtiyaç duyarlar: “Koltukta zıplama!” yerine, “Koltukta zıplamana izin veremem, çünkü düşersen başını sehpaya vurabilirsin!” gibi… Çocukların anlamadıkları bir şeye ayak uydurması beklenemez. Ama konulan kuralların nedenini bilmeye hakları vardır.
5. Mesajların net ve tutarlı olmasına dikkat: Konulan kuralların, verilen mesajların her zaman aynı ve tutarlı olması, çocuğun daha çabuk öğrenmesine yardımcı olur.
6. Seçim yapma hakkı verin: Eğer istekleri kabul edilebilir sınırlar içindeyse bunu seçenekli olarak vermek iyi olabilir: “Ceketini giymek istemeyen çocuğa kendin mi giymek istersin ben mi sana yardım edeyim?” gibi… Küçük seçimler yapmasına izin verildiğinde ileride daha önemli kararlar alma becerisini geliştirir.
7. Olumlu davranışlarını ödüllendirin: Çocukların yaptıkları olumlu davranışlar, doğal olarak görülüp dile getirilmez. Oysa çocuğun ödüllendirilmeye ihtiyacı vardır. Anne ve babanın olumlu ilgisi, çocuk için en büyük ödüldür. Daha önce yapmakta zorlandığı bir şeyi yerine getiriyorsa takdiri hak ediyor demektir.
8. Günlük rutinler oluşturun: Yaşanan çatışmaların birçoğu çocuğun günlük rutinleriyle ilişkilidir. Yemek, uyku, yıkanma, diş fırçalama gibi rutinleri erken yaştan itibaren geliştirildiğinde çocuğun bu dönemde yaşayabileceği çatışmaları azaltır. Çocuk hangi aktiviteden sonra neyin geleceğini bilirse, geçiş yapması daha kolay olacaktır.
9. Amacına ulaşması için engelleri aşmasını sağlayın: Örneğin; yemeğini bitirdikten sonra dondurmasını alabileceğini söyleyin. Ya da banyodan sonra oyun oynayacağını belirtin. Önündeki engeli bir an önce aşmak isteyecektir.
10. Duygularına temas edin: Çocuğunuz, hayal kırıklığı, üzüntü ve endişe gibi duygularla baş edemediği için zorluk yaşar. Duyguların onun adına ifade edilmesi hem ne yaşadığını tanımlayabilmesine hem de bu duyguların anne ve baba tarafından kabul edilmesine yardımcı olur. Ancak bunları dışarı vurması için ona yol gösterilmesine ihtiyacı vardır.