Dişlerinize çok önem veriyorsunuz ve çürüklerin önüne geçmek için her yemek sonrası vakit kaybetmeden fırçalıyorsunuz. Bu durum ilk bakışta diş sağlığını korumak için mükemmel bir yöntem olarak görünebilir; ancak yemek sonrası hemen dişlerin fırçalanması diş yüzeyinden bir miktar maddenin kalkmasına sebep olarak diş sağlığınızı olumsuz etkiler. Memorial Suadiye Tıp Merkezi Ağız, Diş ve Çene Hastalıkları Bölümü’nden Dt. Aslı Tapan, diş sağlığına zarar veren gıdalar ve fırçalama yöntemleri hakkında bilgi verdi.
Yemek sonrası fırçalama diş yüzeyinden bir miktar madde kaldırır
Ağız diş sağlığının korunmasının temelinde temizlik ve bakım yatmaktadır. Yemeklerden ve asitli içeceklerden hemen sonra dişleri fırçalamaktan kaçınılmalıdır. Çünkü bu tür gıdalardan sonra yaklaşık bir saat diş minesi asit saldırısı altında olup minenin yumuşadığı ve hemen yapılan fırçalamanın diş yüzeyinden bir miktar madde kaldırdığı bilinmektedir. İngiltere’de yapılan bir araştırma neticesinde 5 yaşındaki çocukların %53’ünde diş erozyonu saptanmıştır. Gazlı içecekler dışında meyve suları da dişlerde erozyon riskini artırmaktadır.
Dişler aşındıkça renk bozulmaları ve hassasiyet artar
Asitli gıda denince akla; narenciye, yeşil elma, turşu, şarap, enerji içecekleri ve şarap gelir. Ph ne kadar düşük ise ürün o kadar asidiktir. Ph’ın 5.5’ten küçük olması çürük oluşturmaktadır. Alkaliler yüksek ph’a sahiptir. Düşük ph’lı ürünlerden bazıları sirke, kırmızı şarap, greyfurt, turşu vs.dir. Sütün ph’ı 6.9, cheddar peynirinin ise 5.9’dur. Ayrıca kişilerde artan estetik beklentisi sebebiyle dişleri beyazlatmak için aşındırıcı diş macunu ve diş parlatma tozları talebi diş sağlığını olumsuz yönde etkilemektedir. Dişin minesi aşındıkça alttaki dentin tabakasının açığa çıkmasıyla dişin rengi daha sarı gözükmekte, sıcak ve soğuk hassasiyeti de buna eklenmektedir. İlerlemiş dönemde artan duyarlılık, oluşan çatlaklar, giderek artan renk bozulmaları gözlenebilir.
Ara öğünleri şekeriz gıdalardan seçin ve yatmadan önce mutlaka dişlerinizi fırçalayın
Pek çok işlenmiş besinde şeker bulunur. “Şeker ilavesizdir” ibaresi her zaman o besinde şeker olmadığını göstermez. Ara öğünler şekersiz gıdalardan seçilmelidir. Kurutulmuş meyvelerin şeker miktarı daha fazladır ve dişe yapışabilir. Ara öğünde meyve yenirse arkasından peynir gibi alkali bir besin yemelidir. Su ve süt en iyi içeceklerdir. Meyve suları yemek sırasında içilebilir. Ara öğünde yalnız içmesi istenirse de suyla seyreltilmesi önerilir. Gece çürük riski artacağından yatmadan önce mutlaka özenle fırçalanmalıdır. Erozyonun şiddeti; zaman, ph, asit tipi, ısı ve likit akış oranı gibi faktörlerle ilgilidir. Geleneksel çayın ph’ı 4.8, bitki çayının 3.2’dir. Dolayısıyla bitki çayları normal çaya oranla daha erozivdir.
Çürükten ve asit erozyonundan korumak için neler yapmalıyız?
Çocuklarımızda süt ve su gibi içeceklerin tüketimini arttırma yoluna gidilmelidir. Yoğurt düşük ph’ına rağmen erozyona yol açmayabilir. Çünkü içinde yüksek miktarda kalsiyum ve fosfat vardır. Meyve sularına asidik içeceklere kalsiyum eklenerek erozyon önlenebilir. Ancak iyi maskelenmezse ağza tebeşirimsi bir tat gelir. Asitli içeceklerin içine florür eklenmesi çok tüketimi halinde risk taşır. Daha konsantre bir içecek diş yüzeyine daha çok yapışır ve ağızda daha uzun süre kalır. Gece tükürük akışı azaldığında asitler dişte daha çok erozyona yol açar. Bu nedenle gece mutlak suretle dişlerimizi fırçalamalıyız.