Erkekler nasıl konuşturulur!

08:01

eve geldiğinde ağzından kelime alamadığınız eşinizi, sevgilinizi sizinle sohbet eder hale getirmeye! Taktikler aramızda kalsın kimseye söylemeyin! Biraz erkek kadın arasındaki farklardan başlayalım. 


Öncelikle bir kadın günde 24.000 kelime, erkek 12.000 kelime konuşur. Kadın duygu odaklıdır paylaşmak ister, erkek sonuç odaklıdır çözmek ister. Kadın detaycıdır erkek analitik. Kadın geniş açı görür düşünür, erkek dikey görür düşünür. Kadın dokunulmaktan, konuşulmasından hoşlanır bu onun için terapidir. Erkek işin sonuca ulaşılmasından hoşlanır. Detay erkekleri sıkar. Yetiştirilme tarzlarından dolayı genelde erkekler sohbeti sorgulanmak olarak algılarlar. 
Eve koşup uzaktan kumandayı kapıp gezegenle ilgisini bir an önce kesmek ve maçların yorumlarını altı ayrı kanaldan beş saat izlemek isteyen adamla iletişim tekniklerine geçelim. Bu adam günün yorgunluğunu atma yolu olarak susmayı tercih ediyorsa ne yapılması gerekir? Erkekler hangi sorulardan hoşlanmaz buna bakmak gerekir. İçinde neden geçen tüm sorulardan hoşlanmazlar. Neden geç geldin? Neden konuşmuyorsun? Neden benimle ilgilenmiyorsun? Neden, neden, neden? 
Erkekler anneden eşe sert geçişleri kolay kaldıramazlar. Anne sabırlıdır, anne fedakârdır. Eş aynı sabrı ve fedakârlığı karşılıklı olması halinde gösterir. Tek taraflı fedakârlığı eşler sadece çocuklarına sunar. Bu bilgilerden sonra eş nasıl konuşturul ur bölümüne geçebiliriz. Eşlerle konuşmak için neden sorusu yerine kesinlikle nasıl soruları sormalısınız. Ortak ilgi alanlarını konuşmalı, özellikle çok hoşlandıkları alanlar hakkında konuşmayı severler. Ucu açık olumlu sorular sorabilirsiniz. Cevabı evet ya da hayır olan sorular konuşma kalitesini düşürür. 
Sohbet için yemek saatleri, bir iki saatlik küçük yürüyüşler, dışarıda geçen özel saatler daha uygundur. Eğer eşinizle sohbet etmek isterseniz onun ses ritmi, hızı, tonu, perdesini kullanın. Görsel biri ise kelimelerinizde görsellik olsun, işitsel ise sesinizi daha iyi kullanın. Mutlaka dokunun. Dokunma erkek ve kadında sihirdir. 
Konuşmalarınızda tartışılması gereken bir konu varsa sadece sorunu çözmek adına konuşun. İçselleştirmeyin, geçmişi olaya katmayın. Sorunu çözmek için bana ne tavsiye edersin, sence burada nasıl tavır almalıyım? Tarzı sorular iletişim ve yaşam kalitesini artıracaktır. Merak etmeyin bu sürekli alttan almak ve kaybeden olmak değildir. Ani olmasa da mutlaka sizde partnerinizdeki değişimi göreceksiniz. Erkekle kadın arasındaki en önemli ayrıntı ise sorunlar karşısında kadınlar hemen üzerine gidilmesi ve konuşulmasını isterken erkekler üzerinden 24 saat geçmesini ve sakinleşmeyi seçerler. İşte şeytan bu ayrıntıda gizlidir. Kadının konuşma benimle sus haykırışının altında yatan gerçek lütfen konuş benimledir. Erkekler olaya analitik baktıkları için konuşma diyen eşe,sevgiliye konuşmazlar! 
Kadınlar sosyal zekasını her zaman çok daha iyi kullanır. Ait olmak ve sevgi sözcükleri kadınlar için vazgeçilmez kelimelerdir. Merak etmeyin bu sihirli sözcükleri duymaktan erkeklerde keyif alır. Erkekleri konuşturmanın yolu onlar gibi düşünmek ve bakış açısı ile yapılır. Günde 30 dakika kaliteli zaman ilişkinin geleceğini kurtarır. Sıkıldığı an beden dili ele verir. Göz teması iletişimin şifresidir. Ruha en kolay ulaşmanın yoludur göz teması. 
Erkekler 12.000 kelimenin tamamını iş ortamında kullandıkları, kadınların da akşam eve gelecek eşlerini ortalama 21.000 kelime ile beklediklerini hatırlatalım. Bu nedenle erkekleri konuşturmak için zekâ, sabır, strateji gibi kavramlara ihtiyaç vardır. 
Hadi akşam bir deneme ile başlayın dünden 1000 kelime fazla konuşturursanız başarılısınız. Unutmayın öncelikle içinde neden geçen soru yok, sonra ilgi alanlarından ucu açık sorular. Göz teması, dokunmanın gücü ve annelik içgüdüsünde gizli olan ilgi ekleyin. Sonra karışımı eşinize, sevgilinize servis edin. 

Şimdi neden sadece erkeklere ilgi gösteriyoruz o da yapsın diye düşünen bayanlara sesleniyorum. Bu yaptıklarınızın tamamı kendiniz için. Erkekler konuşma ve dinleme reflekslerini geliştirince siz de kendinizi çok daha mutlu ve özel hissedeceksiniz. Haydi eğitim başlıyor! 
Devamını Oku...


OKUL ÖNCESİ ÇOCUK VE DAVRANIŞ GELİŞİMİ

07:52

OKUL ÖNCESİ ÇOCUK VE DAVRANIŞ GELİŞİMİ

3 - 4 YAŞ GRUBU

SOSYAL VE DUYGUSAL GELİŞİM

. Adımı soyadımı söyleyebilirim.
• Cinsiyetimi (kız-erkek) söyleyebilirim.
• Yaşımı bilebilirim.
• Anneme basit ev işlerinde yardım edebilirim.
• Annemden ayrılmam gerekirse ağlamam.
• Büyüklerimle ve arkadaşlarımla selamlaşabilirim.
• Eşyalarimi, oyuncaklarimi arkadaşlarimla paylaşabilirim.
• Hayali oyunlar oynayabilirim.
• Başka çocuklarla oyunlar oynayabilirim.
• Söylenen şarkilara eşlik edebilirim.
• Konuşulanlari dinleyebilirim.
• Grup işinde iş birliği yapabilirim.
• Başkalarinin duygusal tepkilerini anlayabilirim.
• Kendi vücuduma ait özellikleri bilir ve söyleyebilirim.
• Sira beklemeyi bilirim.
• Kendimden küçüklere sevgi ve ilgi gösterebilirim.

BİLİŞSEL GELİŞİM ALGILAMA

. Kirmizi, sari, mavi gibi ana renkleri taniyabilirim.
• 4-8 parçali eşleştirme kartlarini eşleştirebilirim.
• 4-6 parçali bulyapi tamamlayabilirim.
• 3 değişik şekli (üçgen, kare, daire) şekil tablosuna yerleştirebilirim.
• 1,2,3 sayisini sirasiyla söyleyebilirim.
• Birden fazla olan nesnelerin, çok olduğunu bilir ve çoğul olarak ifade edebilirim.

ÖZBAKIM BECERİLERİ

. Elimi yüzümü tek başima yikayipkurulayabilirim
• Tek başima dişlerimi firçalayabilirim.
• Yardimla saç, tirnak, burun, kulak, ayak gibi organlarimin temizliğini yapabilirim.
• Yardimla meyve gibi yiyecekleri yikayabilirim.
• Içinde bulunduğum çevreyi temiz tutabilirim.
• Yemek yerken çatal, kaşik kullanabilirim
• Suyumu kendim kullanabilirim
• Iç çamaşirlarimi giyip çikabilirim.
• Ayakkabimi giyebilirim.
• Alttan kapali fermuarlari açip kapayabilirim.
• Orta büyüklükteki düğmeleri açip kapayabilirim.
• Vücut kisimlarini gösterebilirim (kol, bacak, göz)
• Vücudumun kisimlarinin ne işe yaradiğina ait sorulara doğru cevap verebilirim.

SOSYAL VE DUYGUSAL GELİŞİM

. Kendime ait olarak sorulan sorulara cevap verebilirim.
• Engellenirsem inat edip direnebilirim.
• İlgi çekmek için dramatik gösterilerde bulunabilirim.
• Başkalarina yardim etmeyi severim.
• Grup oyunlari oynayabilirim.
• Zaman zaman saldirgan davranişlarda bulunabilirim.
• Verilen kurallara uyabilirim.
• Yetişkinleri taklit edebilirim.
• Sevdiğim kişileri paylaşmayabilirim.
• Oyunlarda cinsiyet ayrimi yapabilirim.
• Hakkimi savunabilirim.
• Duygularimi ifade edip paylaşabilirim.
• Başkalarinin görüşlerini alabilirim.
• Grup içinde işbirliği yapabilirim.
• Eşyalarimi paylaşabilirim.

BİLİŞSEL GELİŞİM

. Özellikleri belirtildiğinde iki ve üç boyutlu nesneleri seçebilirim.
• Dört seçenekten istenilen rengi seçebilirim
• Alti rengi isimlendirebilir ve genelleyebilirim.
• Sekiz parçali eşleştirme kartlarini seçip, düzenleyip eşleştirebilirim.
• Orjinal resim ile ayni resmin gölgesini esleştirebilirim.
• Sayilari ezberleyebilirim.
• 1 den 5'e kadar olan nesneleri dokunarak sayabilirim.
• 5'e kadar sira dizisi içindeki sayilari seçer ve isimlendirebilirim.
• 5'e kadar olan sayi kümelerini ve sayilari eşleştirebilirim.
• 6 adet bloğu büyüklük sirasina göre dizebilirim.
• Nesneleri görmeden dokunarak tanimlayabilirim.
• 6-8 parçali bir bulyapi tamamlayabilirim.

ÖZBAKIM BECERiLERi

. Burnum akinca, burnumu mendille silebilirim.
• Hapsirinca elimle ağzimi kapayabilirim.
• Sofra kurallarina uygun bir şekilde oturup yemek yiyebilirim.
• Kamiş kullanarak içecekleri içebilirim.
• Becerikli bir şekilde giysilerimi giyip çikarabilirim.
• Ayakkabi bağciğimi bağlayabilirim.
• Giysilerimin önünü ve arkasini ayirt edebilirim.
• Küçük düğmeli giysilerimi kapayarak giyebilirim.
• Alt ucu kapali sabit fermuari çekip kapayabilirim.
. Çit çit, kopça, kemer, ayakkabi tokalarini açip kapayabilirim.
• Dişlerimi firçalayabilirim.
• Yakin çevremizde yalniz başima,bağimsizca gezinebilirim.
• Eşyalarimi toplayip, ufak tefek işlerde büyüklerime yardim edebilirim.

5-6 YAŞ GRUBU

ÖZ BAKIM BECERİLERİ

. Elbiselerim islatmadan elimi, yüzümü yikayip kurulayabilrim.
• Saçlarimi tarayip, dişlerimi firçalayabilirim
• Tuvaletimi yalniz başima yapabilirim
• Sofra kurallarina uygun olarak çatal, biçak, kaşik kullanarak yemek yiyebilirim

SOSYAL ve DUYGUSAL GELİŞİM

. Mantıklı, kontrollü ve bağimsiz hareket edebilirim.
• Kendi arkadaşlarimi kendim seçebilirim
• Küçük grup oyunlari oynamayi severim
• Küçük çocuklari ve hayvanlari çok severim
• Yetişkin giysileri giymekten çok hoşlanirim
• Evcilik oynamayi çok severim
• Yapamadiğim şeyler için yetişkinden yardim isterim
• Bir oyun için gerekli kurallari anlayabilir ve o kurallara uyabilirim
• Günlük programin başlangiç ve bitiş zamanini anlayabilrim
• Basit aliş veriş işlerini yapabilrim
• Kendim ile ilgili kizginlik, mutluluk, sevgi gibi duygularimi belli edebilirim
• Yetişkin rollerini taklit edebilirim
• Yemek zamani sohbetlerine katilmayi severim
• Üzüntü içinde olan arkadaşlarima sempati gösterip yardim edebilirim
• Basit aletler kullanarak yapi, insaat oyuncaklari ile oyunlar planlayip oynayabilirim
• Sorumluluk alir ve aldiğim sorumluluğu yerine getirebilirim
• Mantik dişi korkularim olabilir
• Davranişlarimin büyükler tarafindan beğenilmesine cok önem veririm
• Kendi haklarimi koruyabilirim
• Sosyal kurallarin nedenlerini anlayabilirim
• Sakin ve sessiz durmaktan hoslanmam
• Zaman zaman alingan olabilirim
• Tenkitlerden hiç hoşlanmam

BİLİŞSEL GELİŞİM

. 10 - 12 Kadar ana ve ara renk taniyabilirim
• 10 - 12 Kadar resmi eşleştirebilirim
• 12 Parça verildiğinde 10 parçalik bir bilmeceyi tamamlayabilir ve işe yaramayan 2 taneyi ayirabilirim
• Iki değişik ses arasindan ayni ve farkli olani seçebilirim
• Görmesem bile tanidiğim bazi sesleri taniyabilirim
• Dokunarak soğuk sicak ilik nesneleri ayirabilirim
• Görmeden dokunarark kumaşlarin özelliklerini taniyarak eşleştirebilirim
• 8 sayisinin ardindan gelen sayinini ne olduğunu söyleyebilirim
• 20'ye kadar olan nesneleri sayabilirim
• Dakika belirtmeden saati söyleyebilirim
• 1'den 10'a kadar karişik verilen sayilari siralayip, sira içinde eksik olan sayiyi bulabilirim
• 1'deden 10'a kadar sayilarla toplama ve çikarma işlemi yapabilirim
• Nesnelerin sira içindeki pozisyonlarini birinci, ikinci, üçüncü gibi isimlendirebilirim.
• Para birimlerimizi taniyabilirim
• Sira ile haftanin günlerini söyleyebilirim
• Anlatilan bir öyküdeki detaylari hatirlayabilrim
• Sebep - Sonuç ilişkilerini kurabilirim
• Telefonumu ve ev adresimi söyleyebilirim 
Devamını Oku...


OKULU REDDETME – OKUL FOBİSİ

07:48


Çeşitli kaygılar nedeni ile çocuğun okula gitmeyi reddetmesidir. Çocuk okula gitmez veya okula gider derslere devam etmeden okuldan ayrılır. Okul reddi okul hayatının her döneminde ortaya çıkabilir; ancak çoğunlukla geçiş dönemlerinde, yani okula başlama ve 10-11 yaş dönemlerinde ortaya çıkar.


İlk kez okula giden 6-7 yaş çocukları, ailelerinden ayrılarak yabancı bir ortama girdiklerinde, yabancı ortamı tanıyıp arkadaşlar edininceye kadar bazı uyum sorunları gösterebilirler. Bu uyum sorunları okula gitmeyi reddetme düzeyinde değildir. Okul reddi olan çocuklar ise okula başlarken anne veya babalarından ayrıldıklarında sebebini bilmedikleri büyük bir kaygı, korku duyarlar. Bu nedenle de okulda durmak istemezler, buna zorlandıklarında ağlama krizleri, öfke nöbetleri ve fiziksel bir hastalığı düşündürecek karın ağrısı, bulantı, kusma, baş ağrısı, baş dönmesi gibi belirtiler gösterebilirler. Yapılan muayene ve tetkiklerde bu belirtileri açıklayacak bir fiziksel hastalık tespit edilemez. Okul zamanı veya okulda büyük bir kaygı, korku ve fiziksel belirtileri gösteren çocuk okula gitmediği zaman veya hafta sonları oldukça rahat, neşelidir. Hiçbir şikayeti yoktur. Pazar günü akşamdan veya pazartesi sabah bu belirtiler ortaya çıkmaya başlar. Çocuk neden okula gitmediğini tam olarak açıklayamaz, ancak içinde bir korku olduğunu, ağlama hissi geldiğini söyler, bazen de öğretmen kızıyor, arkadaşlarım benimle oynamıyorlar gibi gerekçeler öne sürer. Bazı çocuklarda başlangıçta okula giderler; daha sonra birden okula gitmeyeceklerini söylerler.

Ergenlik öncesi veya ergenlikte ortaya çıkan okul reddi 6-7 yaş çocuklarındaki gibi birden ve şiddetli belirtilerle başlamaz. Yavaş yavaş okula karşı, arkadaşlarına karşı, zevk aldıkları şeylere karşı ilgisizlik başlar. Okula karşı isteksizli genelleşerek diğer ortamlarda da ortaya çıkmaya, çocuğun içe kapanmasına neden olur. Sosyal ve akademik hayatında çeşitli sorunlar ve bunlara bağlı olarak ortaya çıkan çeşitli ruhsal sorunlar yaşayabilir.

Okul reddinin temelinde çocuğun aşırı korunup, kollanması, annesinden koparak bağımsızlaşamaması nedeni ile kendisine güveninin gelişememesi yatar.Aile bireyleri genellikle birbirlerine bağımlıdırlar. Biri diğerine bir şey olacak korkusunu yaşar. Çocuğa bir şey olacak diye hep tetikte dururlar. Çocuğun basit bir hastalığında veya basit bir kazada çok telaşlanırlar. Çocuğa bir şey olur korkusu ile çocuğun kendi başına bir şey yapmasına izin vermezler. Çocuğun yapması gereken şeyleri kendileri yaparlar.Böyle yetişen bir çocuk okula başladığında kendisini yapayalnız ve güvensiz hisseder.Kendisine veya anne babasına bir şey olacak korkusunu yaşar.

Okul reddi okula başlama ile birlikte başlayacağı gibi,daha sonra kaza, hastalık nedeni ile okula gidememe, çocuğa yakın olan aile üyelerinden birinin hastalığı, ölümü, anne baba arasındaki sorunlar, kardeş doğumu, öğretmen tarafından duygusal ve ya fiziksel olarak örselenme, okul değişikliği, ağır ödevler, tatiller, okul arkadaşları ile yaşanan sorunlar, okul reddini tetikleyebilir.

Tedavi için aile, öğretmen ve okul yönetiminin işbirliği önemlidir. Aile ve öğretmen, okul yönetimi sorun hakkında aydınlatılmalıdır. Çocuk sınıfa girmezse bile okul bahçesine götürülmeli, tenefüslerde arkadaşları ile oynaması sağlanmalıdır. Başlangıçta birkaç saat anne babası ile okul bahçesinde oynaması sağlanırken bu süre zamanla uzatılmalıdır. Aynı süreç sınıf içinde tekrarlanmalıdır. Okula gitmiyor diye dayak atmak, kızmak, aşağılamak, suçlamak, sorunu dahada ağırlaştırabilir. Anne babanın ev içindeki tutumlarını değiştirmeleri, ve çocuğa anlayışlı davranmaları, güven vermeleri, sosyal yönden teşvik etmeleri önemlidir.Aynı tavrı öğretmeninde göstermesi gerekir.

Belirtilen davranışlarla çocuk okula dönmezse, ilaveten bilişsel davranışçı tedavi ile çocuk okula dönebilir. Sıkıntısı çok fazla olan ve depresyonu olan çocuklara çeşitli ilaçlarda verilebilir. 
Devamını Oku...


Sizin için en uygun anaokulu hangisi?

07:47


Canınızdan çok sevdiğiniz minik yavrunuzun sizden ayrılıp okula gitme zamanının geldiğine karar verdiniz.


Canınızdan çok sevdiğiniz minik yavrunuzun sizden ayrılıp okula gitme zamanının geldiğine karar verdiniz. Ancak bunu en doğru şekilde nasıl yapacağınızı bilemiyorsunuz. Öncelikle onun evden ayrılıp uzun süre sizin gözetiminiz olmadan başka bir yerde olma düşüncesini benimsemiş olmalısınız. Daha sonra da çocuğunuzu bunun için hazırlamalısınız. Bütün bunlar tamam… O halde sıra en uygun okulu seçmeye geldi. En uygun okul hangisi, buna nasıl karar vereceksiniz? İşte size bir yol haritası!

Öncelikle seçeceğiniz okul için bazı kriterler belirlemelisiniz. Örneğin:

• Ulaşım: Eğer mümkünse evinize yakın okullar tercih etmeye çalışın, çünkü çocuk okula gitmek için çok erken saatlerde kalkmak zorunda kalabilir, bu durum onun uykusuz kalmasına ve gelişimi için gerekli olan uykuyu alamamasına yol açabilir.
• Fiziksel ortam, sınıflar, etkinlik salonları: İlk olarak mekanın ferah, temiz, gösterişsiz, bahçeli ve bol güneş ışığı alan bir yer olduğuna emin olun. Mobilyaların ve sınıfların ergonomik olmasına dikkat edin, örneğin raflar çocukların boyunda mı, malzemelerin yerleşiminde çocukların güvenliğini tehlikeye atacak unsurlar var mı, binanın çevre güvenliği sağlanmış mı?
• Öğretmen kadrosu: Çocuklarınızla ilgilenecek olan kişilerin eğitimleri ile ilgili bilgi almayı unutmayın. Eğitimli ve deneyimli olan bir anaokulu personeli çocukla ilgili yeterli bilgi ve donanıma sahip olmalıdır ki ona gerekli olan yaklaşımı ve eğitimi verebilsin.
• Psikolojik rehberlik ve danışma hizmetleri: Okulda sürekli bir pedagog, psikolog ya da danışman bulunuyor mu? Çocukların gelişimlerinin gözlemlenmesi, bu gelişimlerin olumlu ya da olumsuz sonuçlarının sizlerle paylaşılması, yaşanan olumsuz durumlarda destek verilmesi ya da sizi gerekli kurumlara yönlendirmesi önemlidir.
• Eğitim programları: Program, çocuğun bütün gelişimlerini (zihinsel, duygusal, sosyal, fiziksel) destekliyor mu? Çocukların değişik ilgi alanlarına hitap edebilecek şekilde dizayn edilmiş mi?
• Sınıf - öğrenci sayısı: Her öğretmene düşen öğrenci sayısına dikkat edin.
• Sosyal etkinlikler: Belirli aralıklarla sinema, tiyatro, sergi, müze, vb. gezileri düzenleniyor mu? Farklı sanat branşları için öğretmenler var mı? Çocuğun çeşitli sanat dallarını okulda tanıma ve uygulama imkanı var mı?
• Öğrenci - okul - aile işbirliği: Öğretmenler velilerle düzenli bir şekilde iletişim kuruyor mu? Okulda yapılan etkinliklerden veliler haberdar ediliyor mu? Zaman zaman aile katılımının sağlandığı faaliyetler de yapılıyor mu?
• Güvenlik: Anaokulunun güvenliğinin nasıl sağlandığını öğrenin. Anaokulunun kapısı her zaman kapalı olmalıdır. Çıkışlarda sadece çalışan personel daha önceden tespit edilen kişilere çocuğu teslim etmelidir.
• Çalışma Ruhsatı: Anaokulları; Milli Eğitim Bakanlığı ya da Sosyal Hizmetler Müdürlüğü’ne bağlı olarak çalışır. Binanın ve sınıfların yapısı, depreme dayanıklılığı, kurumun işleyişi bu kurumlar tarafından yapılan denetimlerle kontrol edilerek çalışma belgesi izni verilir. Kurum müdürünün odasında görünür bir yerde bu belgenin asılı olması gerekiyor. Eğer böyle bir belge göremediyseniz kurum müdüründen talep edin.
Kriterler de tamam!

Sıra okulu ziyaret etmeye geldi. Okulu incelemek amacıyla, çalışma saatleri içinde, mümkünse eşinizle beraber okula gidin ve belirli bir fikir edininceye kadar okulda zaman geçirin. İlk gidişinizde çocuğunuzu okula götürmeyin. Daha önceden belirlediğiniz kriterlere bağlı kalarak incelemenizi yapın.

Ayrıca bu ziyaret sırasında kayıt yaptırdığınızda çocuğunuzla hangi öğretmenin ilgileneceğini sorun ve onunla tanışmak istediğinizi ifade edin. Görüşme yaptığınız yetkiliden nasıl bir eğitim programı uygulandığı ile ilgili bilgi isteyin. Gün içerisinde çocuklar ne gibi aktiviteler yapıyorlar öğrenin. Çocukların eğitim programları dışında yaptıkları drama, bale, satranç, yüzme, yoga gibi eğlenceli aktiviteleri de olabilir. Bu aktivitelerin hangi kişiler tarafından verildiğini ve bu kişilerin eğitim durumları hakkında bilgi alın. Siz oradayken çevrenizi, çevrenizdeki kişilerin çocuklarla ilişkilerini, konuşma biçimlerini ve davranışlarını gözlemleyin. Aylık yemek listelerinin nasıl hazırlandığını, yemeklerin dışarıdan mı getirtildiğini, okulda mı pişirildiğini sorun.

Her çocuğun anaokuluna başlangıç döneminde verdiği tepkiler farklıdır. Bazı çocuklar kolay uyum sağlarken bazı çocuklar evden ya da anne-babadan ayrılmakta güçlük çekebilir. Bu doğal bir süreçtir. Bu süreç aşamasında neler yapıldığı hakkında bilgi alın.

Kafanızdaki bütün soru işaretlerinin cevaplandığını düşünüyorsanız artık okulunuzu seçtiniz demektir. Şimdi kayıt yaptırmak için sizin neler yapmanız gerektiği ile ilgili ayrıntılı bilgi isteyebilirsiniz.

Sıra okulu bir de çocuğunuz ile birlikte ziyaret etmeye geldi. Aksi takdirde, çocuğunuz kendisini artık sevmediğiniz için onu okula kaydettirdiğiniz kanısına varabilir. Çocuğunuz ile birlikte okulu tekrar ziyaret edin. Ona okulun her tarafını gezdirin, okulu sevip sevmediğini sorun. Eğer okulu sevmediğini söylerse bunun nedenlerini sorun, ancak ikna olması için sakın zorlamayın. Ancak çocuğunuz da okulu sevdiğini söylerse artık çocuğunuz için ideal okulu bulduğunuzu söyleyebiliriz.

Çocuğunuzun, daha uzun yıllar sürecek olan okul serüveni başladı. Tabii sizin de!...

Bu serüvenin ilk hareket noktasında Özel Ataköy Anaokulu olarak biz, yukarıda sözü edilen tüm kriterleri barındıran ve aynı zamanda öğrencilerin bireysel farklılıklarını da gözönünde bulundurarak akademik ve sosyal yönden araştıran, sorgulayan, oynarken öğrenen, kendi kendine yeten, ahlaki ve etik değerlere sahip, sorumluluk sahibi bireyler yetiştirmeyi hedefleyen bir anlayışla hizmet vermekteyiz.
Devamını Oku...


Ana Okulu Çocuk Oyunu İzle

07:45

3 yaş oyunları ve şarkıları izleyin.
ana okulu öğretmenliği yaparak kücük çocukları okula hazırlayın ve zihinsel gelişimini sağlayacak eğlencelerle onların isteklerini yerine getirin.




Bebeklere bakmak hiç kolay değil bu nedenle sıkı çalışmaya hazırlıklı ol. Gün boyunca çocuklarla ilgilen; onları besle, onlarla oyna, bezlerini düzenli olarak değiştir ve ailelerine onları mutlu bi şekilde teslim et. Aileleri sana güveniyor. Bu güveni boşa çıkarma.

Devamını Oku...