Sokakta ve Evde oynanan oyunlar 1

11:15 No Comments

Çocuğunuzun sürekli evde oturmasından, bilgisayarın başından saatlerce kalkmamasından şikayetçi iseniz aşağıdaki oyunları ona öğretmenizi tavsiye ederim

Saklambaç
en az 4 kişiyle oynanır.Oyuncular aralarında sayışarak veya parmak tutuşarak bir ebe bir tane
duvara önünü dönerek sayar. Ebe en az 50 ye kadar dışından sayar. Bu sıradadiğer oyuncularda ebe sayana kadar farklı veya aynı yerlere saklanırlar. Ebe dışından saymayı bitirince oldu diye bağırır ve gözünü açar. Ve diğer oyuncuları bulmaya çalışır.Diğer oyuncular ise ebe kalenin başından ayrıldığını görünce
ebenin saydığı yere sobe diyerek ebeler.Ebeliyen kişiler ebe olmaz. Ondan sonra ebe diğerlerini bulmaya çalışır. Eğer ebe bir kişiyi görüpte onun adını yanlış söylerse diğer oyuncular saklandığı yerden çıkar ve çanakk çömlek patladı diye bağırırlar. Ve ebe olan kişi yeniden ebe olur. Bu oyunu oynarsanız eğer akşam
oynamayı tercih edin...

Köşe kapmaca

Genellikle sokakta oynanır. Çünkü sokaklar, oyuncuların kendilerine köşe olarak tutmaları gereken
bina kapıları, iki ağaç ya da pencere arası gibi yerler açısından daha zengindir. "Köşe Kapmaca" az sayıda kişiyle oynanır. Ebe diğer oyunculara göre ortada bir yerde durur. Oyuncular ebeye yakalanmadan, birbirleriyle köşeleri
sürekli değiştirmeye çalışırlar. Bu değiştirme sırasında ebeye yakalanan oyuncu köşesini kaybeder ve kendisi ebe olur. Oyuncular, sözde yer değiştiriyormuş gibi hareket edip ebeyi yanıltabilir

Gölge kovalamacası

Gölge
Kovalamacası'nı oynayabilmek için güneşli bir hava gerekir. Bu oyun, ebe olan oyuncunun öbür oyuncuların gölgelerine basma esasına dayanır. Bu oyunda, ebenin gölgeye basıp basamadığına karar verecek bir de hakem seçilir.Oyun bu şekilde devam eder.En son kalan kişi 1. seçilir.Bir el boyunca dokunulmazlık kazanır.

Kaç kurtul

Kaç Kurtul oyununda, ebe belirlendikten sonra oyuncular tek sıra halinde dizilirler. Sıranın başındaki
oyuncu, karşıda duran ebe fark etmeden yerinden ayrılarak koşmaya başlar. Ebe onu gördüğü anda kovalar. Koşan oyuncu ebeye yakalanırsa kendisi ebe olur.Yakalanmadan öbür oyuncuların yanına dönerek onlardan birinin önünde durursa, sırasını savmış olur ve ebe olmaktan da kurtulur. Bundan sonra, önünde durduğu
oyuncu koşmaya başlar. Ebe oyunculardan hiçbirini yakalayamazsa, oyun aynı ebeyle yeniden başlar.

Tutsak almaca

8-10 oyuncudan oluşan iki takımla oynanır. Takımlar, aralarında geniş bir alan bırakarak karşılıklı dizilirler. Oyunu başlatan takımdan bir oyuncu ileri fırlayınca, karşı takımdan bir oyuncu da ona doğru koşar. İlk oyuncu kendi takımına doğru kaçarken, rakip oyuncu onu kovalayıp yakalamaya çalışır. Bu oyunda ilk çıkışı yapan oyuncunun
amacı, yakalanacakmış gibi davranıp, karşı takımın oyuncusunu kendi takımına yaklaştırmak ve tutsak almaktır. Her iki takım verdiği tutsakları kurtarmaya ve karşı takımdan tutsak almaya çalışır. Oyun, takımlardan birinin oyuncularının tümünün tutsak düşmesiyle son erer.

Mendil kapmaca

Mendil Kapmaca
Oyununu, eşit sayıda oyuncudan oluşan iki takım arasında oynanır. Takımlar, aralarında 20-25 metre aralık bırakacak biçimde, karşılıklı birer sıra halinde dizilir. İki sıranın ortasındaki alanın tam orta yerine, yarım metre çapında bir daire çizilir ve ortasına mendil ya da başka bir nesne koyulur. Oyunu yöneten bir hakem ya da kaptan seçilir. Bu hakem dairenin ortasında durarak mendili de elinde tutabilir. Hakem "5'ler!" diye bağırınca, her iki takımdan beşinci oyuncular koşarak mendili kapıp kaçar. Mendili kapanı kovalayan öbür oyuncu onu yakalamaya çalışır. Mendili alan oyuncu yakalanmadan eski yerine dönebilirse, takımına bir sayı kazandırır. Yakalanıp mendili kaptırırsa, takımı bir sayı kaybeder. Mendili alan oyuncunun yakalanmadan yerine dönmesi üzerine, hakem yeniden her iki takıma seslenir ve oyun sürer. Oyunu, daha çok sayı alan takım kazanmış olur.

Yağ satarım

Yağ satarım oyununda önce bir ebe belirlenir. Oyuncular yüzleri birbirine dönük halka oluşturacak biçimde yere otururlar. Ebe bir mendilin ucunu düğümleyerek eline alır. Bunu arkasında saklayarak halkanın çevresinde dolaşmaya başlar. Bu sırada da oyuna adını veren şarkıyı söyler:


Yağ satarım, bal satarım,
Ustam öldü, ben satarım.
Ustamın kürkü sarıdır.
Satsam 15 liradır
Zam-bak Zum-bak
Dön arkana iyi bak


Dolaşırken mendili belli etmeden oyunculardan birinin arkasına yere koyar. Arkasına mendil bırakılan oyuncu, bunun farkına vardığı anda mendili alarak ebeyi kovalamaya başlar. Ebe, yakalanmadan onun yerine oturursa, mendili alan çocuk ebe olur; yakalanırsa, oyun aynı ebeyle devam eder. Farklı bir biçime göre ise, ebeyi kovlayan oyuncu, ebe yerine oturuncaya değin mendilin bağlı topuz biçimindeki ucuyla arkasından vurarak onu cezalandırır. Elinde mendil bulunan oyuncunun ebeliğiyle oyun sürer.


Topla oynanan oyunlar

Yakan Top

Yakan top oyunu en az 4 kişiyle oynanır.Oyuncular ya sayışarak ya da eşleşerek iki eşit sayıda grup oluştururlar. Sonra yazı tura atarak ilk kim bir olacak onu belirtirler.ondan sonra birinci çıkan grup ortaya geçer.Ondan sonra diğer grup ortadaki grubu vurmaya çalışır.Eğer atılan top birine gelirse o kişi oyun dışına çıkar.Eğer top atılınca yukarıdan gelen topu havada tutunca 1 tane can almış oluyorsun.Eğer gruptaki herkes vurulursa diğer grup ortaya geçiyor.Ve bu seferde diğer grup onları vuruyor.

İstop

İstop'ta oyuncular bir daire oluşturur. Oyunu başlatmak için oyunculardan biri ebe olur. Ebe, oyunculardan birinin adını söyleyerek topu havaya atar. Top yere düşerken, adı söylenen oyuncu topu havada yakalarsa, başka birinin adını söyleyerek topu yeniden havaya atar. Topu havada tutamayan oyuncu, topu yerden eline aldığında "İstop!" diye bağırır. Kaçışan oyuncular "İstop" dendiği anda oldukları yerde durmak zorundadır. Bu durumda ebe, duran oyunculardan birini topla vurmaya çalışır. Vurulan oyuncu bir puan kaybeder ve ebe olur. Üç kere vurulan kişiye bir ad takılır.Ve oyuna o adı ile devam eder. Top atılırken gene aynı isim söylenir.Altı kez vurulan kişiye ise bir ceza verilir.Oyuncunun bir eşyası saklanır ve oyuncu o eşyayı ip uçları ile bulur.Oyuncu eşyaya yaklaşınca sıcak
uzaklaşınca soguk denir.Ve böylece oyun devam eder. bu oyun oynanırken oyuncular arkasına bakamazlar sadece elleriyle yeri yoklayabilirler

====Top Yetiştirme====
Öğretmen öğrencileri iki gruba ayırır.Gruplar arka arkaya sıraya dizilir. Öğrenciler bacaklarını omuz genişliğinden biraz fazla açarak beklerler. Grupların başındaki öğrencilerde bir tane top vardır. Öğretmen başla deyince öndeki öğrenci topu bacak arasından arkadaki öğrenciye verir. Bu şekilde öğrenciler topu yere düşürmeden en arkadaki öğrenciye ulaştırır. Topu alan arkadaki öğrenci öne gelerek bacak arasından topu arkadaşına verir oyun bu şekilde devam eder. İlk baştaki öğrenciye top tekrar geldiğinde topu öğretmen getirir. Oyun bu şekilde biter.

====doğan ata__
Sınıf mevcudu iki grup oluşturacak şekilde ayrılır. Kura çekilir. Kurayı kazanan grup oyuna başlar. Topu alan takım kendi takım arkadaşlarıyla paslaşmaya başlar. Kendi aralarında paslaşırken yüksek sesle birer birer ona kadar bu paslaşmaya devam eder. Paslaşma devam ederken topun yere düşmesi, rakip takımın eline değmesi veya rakip takımın eline deyip yere düşmesi halinde saymaya sıfırdan başlanır. On pası tamamlayan takıma bir puan verilir. Topu puan alan takım oyuna sokar. Grup içinde paslaşırken rakibi de tutma, çekme ve itme olmayacaktır.

Diğer açık hava
oyunları

Bilye oyunu

En eski çocuk oyunlarından biridir. Bilye denen küçük, sert küre biçiminde toplarla oynanır. Roma İmparatoru Augustus Caesar'ın da çocukluğunda bilye oynadığı bilinmektedir. Eskiden yuvarlak çakıllar ya da meyve çekirdekleri bilye olarak kullanılırken, 18. yüzyılda mermer bilyeler yapıldı. Bilye oyunlarının adı ve kuralları
oynandığı ülkeye göre değişiklik gösterir. Türkiye'de renkli cam bilyelere "misket" denir. En çok oynanan bilye oyunları ise "tumba", "kuyu" ve "Üçgen"dir.

Bilye oyunlarında ortak nokta, bilyeyi yuvarlayarak başka bir bilyeye çarptırmak ve onu kazanmaktır. Bilye, kıvrılan işaret parmağının içine oturtulur ve başparmakla itilerek atılır. "Kaptan Oyunu"nda, bilyeler yerde açılan belirli sayıda çukura önceden saptanmış bir sıraya göre sokulmaya çalışılır. Bunu başaran oyuncu, rakibinin bilyesine atış yapma hakkı kazanır.

Seksek

Seksek oyununda yere kare ve diktörtkenler çizilir kareler ve diktörtkenleri numaralandırılır not.. tebeşir ile çizilir çizgilere basan oyuncuoyun dışı olur

İp atlama

"İp Atlama" oyununu daha çok kızlar oynar. Tek başına oynanabildiği gibi, birkaç kişi bir araya gelerek de oynanır. Değişik ip atlama biçimleri vardır: Tek başına ip atlamak isteyen kişi boyuna uygun uzunca bir ip alır; bunu iki eliyle uçlarından tutar, döndükçe bir halka oluşturacak biçimde ipi çevirerek başının üzerinden ve zıplayarak ayaklarının altından geçirir. Birkaç çocuk bir araya gelmişse, iki çocuk uygun uzunlukta ve kalınlıkta bir ipin iki ucundan tutar. İp çevrilirken öbür çocuklar sırayla zıplayarak ip atlarlar. Bu sırada ipin düzgün çevrilmesi ve her çevrilişinde yere değdirilmesi gerekir. İp, atlayanın ayağına takılırsa oyuncu yanar. Bir başka biçimi ise, iki çocuğun yan yana ip atlamasıdır.

Birdirbir

"Birdirbir Oyunu"nda çocuklardan biri ellerini dizlerine koyarak eğilir ve öbür oyuncuların üstünden atlayacağı bir kambur oluşturur. Atlayan her çocuk biraz ötede aynı biçimde eğilerek durur ve öbürleri eğilmiş duran bütün
oyuncuların üzerinden atlar. Bu biçimde oyun sürüp gider.

Diğer Oyun Yazılarımız;
http://etkinlik.blogspot.com/2013/12/evde-cocukla-oynanan-oyunlar.html
http://etkinlik.blogspot.com/2013/12/cocuklarla-evde-oynayabileceginiz-oyun.html
http://etkinlik.blogspot.com/2013/12/baz-cocuk-oyunlar-ve-bu-oyunlar-nasl.html
http://etkinlik.blogspot.com/2013/12/2-3-yas-cocuklar-icin-evde-yaratc-oyun.html
http://etkinlik.blogspot.com/2013/12/cocuklar-evde-ne-oynayabilir.html
http://etkinlik.blogspot.com/2013/12/sokakta-ve-evde-oynanan-oyunlar-1.html


0 yorum:

Yorum Gönder